AĞABEY 'e MEKTUP | |
MUAMMER FURKAN TİYEK (ağabeyine yazdığı mektup) Hiç
korktun mu ağabey? Korkma ağabeyler korkmaz ki, ben büyümeyen küçücük bir çocuğum
ağabeyim. Bilmiyorum, belki fark edemiyorum hayat ne zaman buraya geldi. Zaman
denen merhale nasıl bir şey ki, buğday tarlasının biçilip rüzgârda savrulan
tozu gibi hızla uzaklaşmış bizden basamaklar. Vay be ağabeyim düşlerde ülkeler
kurup yaşamak hayal değil gerçek bu demek nasıl bilir misin? Bilirsin tabi
ağabey çünkü sen benim ağabeyimsin ama korkma ağabey daima gönlünde de huzur
olsun, o huzur ki nerede olursan ol seni sarar sıcak tutar ağabey. Karmakarışık
ne yazıyorum bende inan tekrar okusam anlamam, derdim ki kendi kendime
hayallerini büyük tut evlat ki hayallerinde bir gün sende yer bulasın. Buluruz
dimi ağabey… Allan c.c bizleri selamet yurdundan buraya
selamet kazanmamız için göndermiş, nice yol gelmişiz bilmeden nice yolu geri
gideceğiz bilmeden, oysa biz ne yollardan geçtik dimi ağabey engeller dolu,
düzlükler ve alçaklar hepsi hayattı biz içinde emanetin nefesini taşıyan
bedenler. Bize çok iş düştü dimi ağabey amma en güzeli bize düştü. Unutamadığım
bir olayı tam hatırlayamasam da yazayım sana, Bir film izlemiştin ( adını
hatırlamıyorum belki sen hatırlarsın) o filmde ağabey ile kardeşin arasında
geçen bir bölümü bana tekrarlamıştın, o ses tonun söyleyiş biçimin ve içten
damla, damla içime dökülen sıcak tavrın ağabeyim benim diyip boynuna atılıp sarılayım
demiştim neden yapmadım ( cahillik işte) ne demiştin biliyor musun ‘’ Kardeş
işte atsan atılmaz,satsan satılmaz ‘’ … İnsan hayat denen bu çilehanede yaşarken
anlıyor ağabey neden yaşadığını. Anlatılanları anlamak için aldığın nefesin,
gönül denen duvarlarla çevrili barınağını önce yakacak savunmasız kalacak ki
insan, insanlığının farkına varacak. Ey ağabeyciğim Rabbim c.c her verdiğini
nimet olarak verir, her şey bize verilir ama karşılığı istenmeyen bir şey var
mı şu dünyalık. Ben bu dünyalık olmasa da bu dünyada başlayıp sonsuzluğa giden
‘’Gardaşlık’’ makamını senin gibi gönlü güzel, Delikanlı bir ağabey ile paylaşmaktan
(elhamdülillah) hem huzurlu hem mutluyum, Zaman geçmekte üstadın dediğine göre
ne kadar seviyorsan o kadar yaşıyorsun. Yaşamayı unutmamak için sevmek gerek
ağabey ben seni Rabbim c.c için çok seviyorum. Sayfalarca yazsam belki anlatamam ağabey bu
günün önemini, şunu bil isterim günün bir önemi yok. Asıl olan gün içinde gün
gibi doğan ve bize yoldaş, gardaş ve evimize Candaş olan senin bu dünyaya Allah
c.c. izniyle gelmendir. İnşAllah temennim odur ki 25.03.1989‘da başlayan
yolculuğun biteceği bilinmezlik zamanına kadar, içten ve gönülden yaşamak olsun
isterim dünyan. Ağabey iyi ki Allah c.c bizi kardeş kılmış iyi ki biz aileyiz
ve bak ne diyorum unutma bunu AİLE HAYATTIR… Sevgilerimle ağabeyime NOT:
Şu an yağmur başladı. Ve der ki pir-i sani ‘’biri birini çok özlemiş’’ ki
ağlıyor gökler. |
|
Okuma: 1333, Tarih: 01 Şubat 2017 Çarşamba |