GÜMÜŞ TAŞLI AŞÜFTE | |
... Demek ki heyhat Yine yanılmışım Sırmalıymış saçları Güneş sanmışım…
Dört dakikadan Uzun sürmez ilkbahar valsi Ellerinden başlıyoruz Dokundukça açılıyor rengi…
İşlenmemiş kumaşların Kokusu sinmiş yüzüne Pamuk şekeri tazeliğinde Bir utangaç ki soylu teyzezade…
Ellerimde kibrit Eski kundura, bağrım yanık Beyoğlu köşesinde Geçişi olmasa isyan ederim gündüze…
Ulan düşündüm de Yakışmıyoruz bile birbirimize O hanım hanımcık çıt kırıldım Ben köşe başında eskimiş teneke
O şiir bilir şarkı bilir Zarafet bilir nezaket de Ben itiraz bilirim hakaret Kavga bilirim küfür birde
Onun ayağı küçüktür Dar gelir ökçesi bana, Benim ki boğar onu Eski ve büyük kibar ayaklarına Birbirimizi sevdikte, O yaşayamaz kuru sevgide…
Ben gidiyorum, Fakir gönlümde ki Gümüş taşlı aşüfte… |
|
Okuma: 853, Tarih: 30 Ocak 2017 Pazartesi |